Napoli maçı çok farklı anlamı olan Beşiktaş’ın durumunu net olarak görebileceğimiz çok önemli bir maçtı.
Napoli beklendiği üzere oyuna baskılı başladı, Beşiktaş süper ligdeki görüntüsünün aksine bu defa topla oynama üstünlüğünü rakibine bıraksa da, pozisyon üretme ve sonuca gitmede üstün olan taraftı.
Napoli maçına kadar maçın başında geriye düşüp skoru lehine çevirmek için canhıraş bir çaba gösterme şanssızlığı yaşayan Kartal, bu maçla birlikte bu şanssızlığını da yenmiş oldu.
MAÇIN ADAMLARI
Rus hakem Karasev Türk –Rus ilişkilerinin düzeldiğinden haberdar edilmemiş olmalı ki sahada Napoli’nin 12. Adamı gibi oynadı ,bir hakem olarak skandal kararların altına imza attı. Beşiktaş maçı kazanmış olmasaydı şu an ,bu Karasev denilen şahsı konuşuyor olacaktık.
Napoli’de Mertens de haemle işbirliği anlamında gecenin göze batan isimlerindendi.
Futbol adına gecenin adamlarına gelince ; Ekonomist Napoli T.Direktörüne de Türk kamuoyuna da ders veren eğitimci Ş.GÜNEŞ geceyi aydınlatan en önemli isimdi.
Beşiktaş takım olarak iyi bir maç çıkardı fakat her zaman olduğu gibi standardını düşürmeyen Atiba , her geçen gün daha iyi bir ikili olma yolunda kendilerini geliştiren Marcello ve Tosiç,
Sürekli ileri geri çalışan Beck ve Caner , Kartalın Mesut Özil’i olma yolunda ilerleyen Tolgay, kızsan da maçın içerisinde yaptığı bir hareketle maçı çevirebilen ,en kötü gününde bile iki asisit yapan Q7 ,şeytanın bacağını kıran Aboubakar ve kritik kurtarışlarıyla uzun zaman sonra Beşiktaş taraftarının yüreğine su serpen bir kaleeci olarak Fabri ve çalışkanlığı ile Necip geceye damgasını vuran isimlerdi.
Bu maç için çok şey yazılır ,çok şey söylenir ancak ülkenin etrafının ateş çemberine döndüğü ,hergün şehit cenazelerinin geldiği evlere ateşler düştüğü bir dönemde ,en iyisi mi sesi ve sözü bir kenara bırakıp ,bu önemli zaferi hissederek tebessüm etmek en doğru eylem olacaktır.
Kötü günlerde ülkeyi iyi temsil ettiğin için çok teşekkürler Beşiktaş…