2023 VİZYONU ;HEDEFLER VE GERÇEKLER

2023 Vizyonu

2
 
 
 
 
 
 
 
 

HEDEFLER
GERÇEKLER
 GERÇEKLEŞENLER VE GÜNCEL DURUM
 
2023 yılı vizyonunu ilk akla getiren ve öneren kişi olarak örnek olması açısından futbol özelinde bir de yazı ile durumu izah etmeye çalışmıştım.
Ana konuya geçmeden önce daha önce yazdığım bu yazıyı değerlendirmenin başına aldım.
İşte o yazıdan kesitler…
Türk futbolunun 2023 vizyonu var mı?
Dünyanın görüp göreceği tüm önemli fırsatlara sırtını dönen ülkelerin liderliğini uzun zamandır Türkiye yapıyor. Umarım bu liderlik sonsuza kadar sürmez.
·     
·      GÜNCELLEME18.02.2010
·       
Türkiye çok sık gelgitler yaşayan bir ülke. Böyle olunca da uzun vadeli strateji ve planlamalar da yapılmıyor. Farkında mısınız bilmiyorum.  Dünyanın kapıları Türkiye için bir kez daha aralanıyor, bu kapıları sonuna kadar açmak ve tamamen kapatmak da bizim elimizde.
Birey ve kurumları geleceğe taşıyan en önemli şey vizyon ve misyonlarıdır. Ülkeleri lider yapan da liderleridir. Lideri de lider yapan en önemli özellik; yönettiği kurum ya da ülkeyi aynı misyon ve vizyon etrafında toplayarak, topyekûn o hedefe odaklanmayı ve hedefin gerçekleşmesini sağlamalarıdır.
ÖNÜMÜZDEKİ 13 YIL ÇOK ÖNEMLİ
Şimdi hepimizi toparlayacak, ülkeyi her alanda lider ülkeler seviyesine taşıyacak, heyecan duyacağımız bir vizyon var.
“2023 cumhuriyetin 100. Yılı”
Önce bir karar lazım, ne durumdayız, nerede olmak istiyoruz, olmak istediğimiz yer için ne yapmalıyız? Nasıl yapmalıyız?
100 yıl olgunlaşmak için yeterli bir süre sayılabilir. Mirasçısı olduğumuz büyük medeniyetin imkânları da hesaba katılırsa hedeflerimize ulaşmak için başkalarına göre daha avantajlı sayılırız. Ülkenin tüm kişi ve kurumlarıyla, Atatürk’ün gösterdiği “çağdaş medeniyet seviyesinin üstüne çıkmak” vizyonunu gerçekleştirmek için, önümüzdeki bu 13 yılı çok iyi değerlendirerek, her alanda büyük hedeflerin gerçekleşeceği yıllar olmasını sağlamalıyız.
Bazı sektörler bu konuda ciddi hazırlıklara başladılar. Mesela TİM altyapısını buna göre yeniden yapılandırıyor.
Peki, futbolu yönetenlerin böyle bir vizyonu var mı acaba? Şu ana kadar ben duymadım.

Nurullah ÖZTÜRK / Star
Not:
Yazının devamını ve detayları okuma fırsatına sahip değiliz çünkü bu yazı Star gazetesinde yayınlanmıştı fakat Star gazetesi ile yollarımızı ayırdıktan kısa süre sonra Star yazılarımı erişime kapattı.
Yazının buraya kadar olan kısmı da başka bir internet sitesinin o zaman gazeteden yaptığı alıntıdan ibarettir.

2023 YILI HEDEFLERİ VE GERÇEKLEŞME ;
GÜNCEL DURUM 
Yazının başına eklediğim makale 2010 yılında yazılmıştı.
İkinci  makalenin yazılış tarihi 2015
2021 yılı itibarıyla hedefler ve gerçekleşme durumunu güncellemiştim.

2023 ‘e saatler kala son kez durumu bir kez daha kontrol edelim istedim.
 
 
2023 yılı Cumhuriyet’in 100. yıldönümü olarak önemlidir. Rahmetli Barış Manço sözlerini daha sonra yazmak üzere 2023 isimli bestesiyle konuya dikkat çeken ilk kişidir.
 
2023 Türkiye açısından bir dönüm noktasıdır. Sürekli aynı yerde saymamak ve benzer sorunlarla boğuşup zaman kaybetmemek açısından tanımlanmış hedefler önemlidir. İktidar bu fikirden hareketle vatandaştan yeniden yönetim izni isterken, 2023 hatta 2071 hedeflerinden bahsedip, vizyoner bir hükümet olduğunu beyan etmişti. Seçim arifesinde olduğumuz şu günlerde, 2023 yılı için belirlenmiş ilk yüz hedefte ne durumda olduğumuzu araştırıp önemli noktaları sizlerle paylaşmak istedim.
2023 hedefleri NEYDİ?
1- Dünyanın ilk 10 ekonomisi arasına girmek.
2- Yıllık gayri safi milli hasılayı 2 trilyon dolara çıkartmak.
3- Kişi başı geliri 20 bin doların üzerine çıkarmak.
4- 500 milyar dolar ihracat yapmak.
5- İhracatta ileri ve yüksek teknoloji ürünlerinin payını yüzde 20’lere çıkarmak.
6- 46 milyon turist ağırlamak ve 50 milyar dolar gelir elde etmek.
7- Gelir dağılımını adil bir hale getirmek.
8- Büyüme oranlarını sürdürülebilir olarak yüzde 7’ler seviyesine yükseltmek.
9- Cari açığı kapatarak cari fazla vermek.
10- Olimpiyat, dünya, Avrupa futbol şampiyonası gibi büyük bir organizasyona ev sahipliği yapmak.
11- Türkiye’nin uluslararası uydu projelerinde yer alması için çalışmalar yapmak.
12- Tüm nesli tehdit ve tehlike altında olan endemik, gösterge türlerin korunmasını sağlamak.

2015 yılı itibarıyla sonuç NE OLDU?
1- Türkiye 1993 yılında dünyanın 17. büyük ekonomisi durumundaydı.
-Darbe ve ekonomik kriz dönemlerinde 24. sıraya kadar gerilese de 2004’ten 2010’un sonuna kadar 17. sıradaki yerini korudu.
-2015 itibarıyla G20 ülkeleri içerisinde 19. sıraya geriledi.
-ABD Tarım Bakanlığı 2030 yılında Türkiye’yi 1,6 milyar dolar GSMH ile dünyanın 17. ekonomisi,
-P.W.C de 2050 yılı projeksiyonunda 4.354 milyar dolar ile dünyanın 14. büyük ekonomisi olarak tahmin etmektedir.
2021 yılı itibariyle durum nasıl ;
Dünya ekonomik görünüm raporunda Türkiye’nin 2020 gsmh’nın 649 milyar ,2021 gsmh’nın da 652 milyar dolar olacağı öngörülüyor.
Bu durumda Türkiye tarihinde ilk kez G20 dışında kalmış olacak demektir.
2023 yılında Dünyanın ilk 10 ekonomisi içerisinde yer alabilmek için ise kalan iki yılda 650 milyar dolar gsmh ya ilave 1 trilyon 100 milyar dolar daha gsmh ilave etmesi gerekiyor.
 
2- 2008 yılında 742 milyar dolar olan GSMH, 2014 yılında 800 milyar dolar, 2015 sonu itibarıyla da yaklaşık 705 milyar dolar olacaktır.
-Türkiye her yıl kesintisiz ortalama yüzde 10 büyürse bu rakamı yakalaması mümkün gözükmektedir.
Türkiye 2023 yılında 2 trilyon dolar GSMH gerçekleştireceğini taahhüt etmiştir.
2020 yılı GSMH ‘sı 649 milyar dolar, 2021 yılı da 652 milyar dolar civarı gerçekleşeceğine göre bu hedefi gerçekleştirebilmesi için kalan iki yılda her yıl ilave 1 trilyon 350 milyar dolar GSMH üretmesi gerekmektedir.
 
3- 2008 yılında 5.480 dolar olan kişi başı gelir hesaplama yöntemi değiştirilerek bir gece yarısı operasyonu ile kâğıt üzerinde önce 7 bin 500 dolara sonra da 10 bin dolara çıkartılmış olsa da 2015 yılsonu tahmini 8 bin 500 dolar seviyesindedir.
2020 yılı kişi başı gsmh geliri ımf raporlarına göre 7 bin 715 dolar seviyesinde olacak. 1980 yılında 2 bin 134 dolar olan kişi başı milli gelirde pek fazla yol aldığımız söylenemez.
Bu durumda 2023 yılı hedefi olan kişi başı 20 bin doların üzerinde bir milli gelir taahhüdünün gerçekleşmesi oldukça müşkül.
4- 2014 yılı ihracat rakamları 157 milyar 627 milyon dolar, 2015 yılsonu kapanış 140 milyar dolar olarak öngörülmektedir.
-Dış politikada başta komşu ülkeler olmak üzere AB ile yaşanan türbülans sonuçlara olumsuz olarak yansımaya devam etmektedir.
Türkiye 2023 yılında toplam ihracatını 500 milyar dolara çıkaracağını deklare etmiştir. Hatta bu konuda epey çalışma da yapıldı.
Türkiye açıklanan resmi rakamlara göre 2020 yılını 169.5 milyar dolar ihracat 219.4 milyar dolar ithalat ile kapatmıştır.
500 milyar dolar olan 2023 hedefini yakalamak için kalan iki yılda mevcut ihracatının üstüne 331 milyar dolar daha yıllık ekstra ihracat gerçekleştirişe ancak bu hedefi karşılayabilecektir.
5- 2014 yılı itibarıyla bu oranın üretimdeki payı yüzde 3,5, ihracattaki payı yüzde 3,7’dir.
2020 itibariyle ileri ve yüksek teknoloji ürünlerinin ihracattaki payı yüzde 3. 6 seviyesindedir.
Yüzde yirmi olan hedefin gerçekleşmesi için tam altı kat büyüme göstermesi gerekmektedir. Bu da bu kategoride yıllık ihracatın 100 milyar dolarlar seviyesine gelmesi demek oluyor ki, kalan iki yılda ve devamında bu alanda çok çaba göstermeyi gerektiriyor.
6- 2014 yılında 34 milyon turist ve 28 milyar dolar gelir elde eden turizm sektörünün 2015 yılı cirosu yaklaşık 25 milyar dolar olarak gerçekleşecektir.
Pandemi  etkisiyle ülkenin turizm gelirleri yüzde 65 düşüşle 12 milyar dolar seviyesine gerilemiştir.
2023’e 2 kala tekrar 2015 seviyesini yakalaması bile önemlidir.
46 milyon turist ve 50 milyar dolar turizm geliri hedefi pandemi tamamen bitse bile mümkün değildir.
 
7- Cumhuriyet’in son on yılı gelir dağılımındaki adaletsizliğin tavan yaptığı bir dönem olmuştur. Türkiye gini katsayısına göre OECD ülkeleri içerisinde gelir dağılımındaki adaletsizlikte sondan üçüncü durumdadır.
Türkiye gelir dağılımındaki adaletsizlikte rekora koşmaktadır.
Nüfusun yüzde yirmisi milli gelirin yüzde elli beşine sahip olmaktadır.
Dolayısıyla orta direkt çökmüş zengin ile fakir arasındaki gelir makası iyice açılmıştır.
Türkiye’nin fakiri ortalama 2.850 dolar yıllık gelir ile Angola ,Gana ,Papua Yeni Gine ile aynı seviyedeyken
Orta üst gelir grubundakiler de ortalama 22 bin dolar yıllık gelir ile Yunanistan ,Portekiz seviyesinde seyretmektedir.
2023 yılında bu adaletsizliğin giderilmesi bir yana fark daha da açılacaktır.
8- 2007 yılından sonra inişli çıkışlı bir seyir izleyen büyüme oranları hesap ve kalem oynamalarına rağmen ortalama yüzde 3,5 civarındadır.
Bu hedefler açıklandıktan sonra her yıl düzenli olarak % 7 lik bir büyüme taahhüt edilse de ,TUİK’in üstün gayretlerine rağmen bu oran hiç yakalanamamıştır.
IMF Türkiye’nin büyüme tahminini 2020 için 1.2 ,2021 yılını yüzde 6 ,2022 yılını da 3.2 olarak açıklamıştır.
Ekonominin stabil halden aktif hale dönüşmesi halinde bile yüzde 7 reel olarak gerçekleşmesi mümkün değildir. Kaldı ki bu hedef her yıl tekrarlanan ortalama yüzde yedidir fakat bu da mümkün gözükmemektedir.

9- Cari açık ortalama 50 milyar dolar seviyesinde seyrederken ticaret hacminin daralmasıyla doğru orantılı olarak 40 milyar dolar seviyesine gerilese bile ticaret doğal akışına döndüğünde bu rakam tekrar yükselmektedir.
Cari açığı kapatarak cari fazla verme hedefinde 2020 yılı itibariyle  son durum 36 milyar 724 milyon dolar cari açığımız mevcuttur.
2023 yılında cari fazla vermek için  üretim gücünün en az beş katına  çıkması, Karadeniz  ve Trakya’da bulunan doğal gaz ve petrol rezervlerinin faaliyete geçmesi gerekmektedir.
 
10- Bu hedefin gerçekleşme şansı kalmamıştır.
2021 yılı Avrupa şampiyonlar ligi finalinin olimpiyat stadında oynanmasını saymazsak bu noktada artık hedef bile kalmamıştır.
11- Uydu projelerinde yer alma konusunda Türkiye’nin uydu üretiminin büyük kısmı Fransa tarafından temin edilmektedir.
Uydu hedeflerinde somut bir gelişme yaşanmazken, kısa süre önce bu hedeflere uzay hedefi eklenmiştir. Fakat 2023 yılında bunların hiç birinin gerçekleşme şansı yoktur.
12- Tüm nesli tehdit ve tehlike altında olan endemik, gösterge türlerin korunmasını sağlamak.
-Türkiye’nin bakir cennet köşeleri olan Sinop ve longoz ormanları ile ünlü İğne Ada’ya nükleer santral yapımı ile bu hedef de kadük olmuştur.
-2023 hedefleri içerisinde yer alan AB’ye tam üyelik, Ortadoğu’da lider ülke olmak hedefleri için yorumu size bırakıyorum.
-İlk 100 içerisinde yer alan hedeflerin çoğu müteahhitlik işleridir.
-Çoğu da; -cek, -cak, -mek, -mak gibi muğlak ifadelerdir.
VİZYON KOYARKEN ŞU NOKTALAR ÇOK ÖNEMLİDİR; Gerçekçi olması Tüm paydaşlarca bilinmesi, Herkesin inanması ve benimsemesi. Muğlak olmaması.
Rakamlarla bugünkü durumunu gözler önüne sermeye çalıştığım tabloda 2023 için zaman daralırken bu hedeflerden hiçbirinin gerçekleşme şansının olmadığını söylemek kehanet olmayacaktır.
Bu hedeflerin gerçekleştirilebilmesi için ilk ve temel hedef olan; çağdaş demokratik bir anayasa, hukuk ve eğitim sistemi ile medya özgürlüğüne dair ciddi bir hedefin olmayışı düşündürücü, bir o kadar da kahredicidir.
 İncelediğim ilk 100 hedef içerisinde bugün itibarıyla gerçekleşmesi tek mümkün olan; 22 Eylül’ü ‘’otomobilsiz’ ‘gün ilan etmek hedefidir. 
 
2023 ilk yüz hedefi içerisinde en önemlilerindeki 2015 ve 2021 yılındaki mevcut durumu bir kez daha gözden geçirerek güncelledim.
 
İktidar 2023 yılı hedeflerinden bahsettiğinde bu bilgiye baş vurabilirsiniz .
 
Bugünlerde sıklıkla 2023 hedefleri gerçekleştirilmişçesine 2071 hedeflerinden bahsedilmektedir.
Böyle bir söz dinlediğinizde de önce 2023 hedefleri ve gerçekleşme durumu aklınızda bulunsun derim…
Son kongrenin ana sloganı da 2023’tü.
Artık şu net 2023 hedeflerinden hiçbirinin gerçekleşme şansı kalmamıştır.
Akp için zaten tek hedef var o da; ne yapıp edip 2023 seçimlerini kazanmak ve iktidarını devam ettirmek.
Geriye kalan tek hedef bu.
Bunun gerçekleşme imkanı var mı, bu soruya cevabı halk verecek.

YIL 2023 

Ben 2023 vizyon ve hedefleri konusunu Türkiye’nin birlik ve bütünlük içerisinde aynı amaç ve heyecanla Atatürk’ün hedef gösterdiği çağdaş medeniyetler seviyesine ulaşması için düşünmüş ve önermiştim.

Buradan yıllarca sürecek bir seçim propaganda malzemesi çıkarılacağını hiç düşünmedim.

Nihayet 2023 geldi çattı.

Belirlenen hedefleri yeni baştan gözden geçirdim.

AKP söz verdiği hiçbir hedefi gerçekleştiremediği gibi 2021 yılına hatta 2010 yılına göre ülkeyi daha da geri götürmüş.

Ne kişi başı GSMH ne de GSMH artmış.

İşin en kahredici tarafı da reel olarak artık Türkiye bir G20 ülkesi sınırları içerisinde değil.

Bu tabloya göre 2023 yılında bırakın Dünya’nın en büyük 10 ekonomisinden biri olmayı G20 den 22. Sıraya gerilemiş durumda.

Bu aşamada yine TUİK devreye sokulup bir ayarlama yapılarak sanal bir büyüme ile G 20 içinde kalmak için ayarlamalar yapılacaktır.

TUİK in açıkladığı rakamlara içeride kimse itibar etmemekte zaten dış dünya muhatap bile almamaktadır.

Son olarak AKP dönemi adaletsizliğin gelir dağılımında da zirveye çıktığı bir dönem olarak kayıtlara geçmiş bulunmaktadır.

Bir büyüme olsa bile bu halkın refah payının büyümesi demek değildir. İktidar ortağı küçük bir azınlık her daim büyümeye devam etmektedir.

İktidar son seçimi olan 2023 ‘te saltanatı kaybetmemek adına ülke çıkar ve geleceğini hiçe sayan adımlar atmaktan çekinmemektedir. Bu durum da ülkeyi koşar adım iflasa doğru sürüklemektedir.

2023 seçimleri bir ülkenin kaderini belirleyeceği seçimler olacaktır.

İktidar aynen devam ederse bu daha çok yoksulluk daha çok baskı ve zulüm demektir. Korkarım ki ülke Suriye ve Irak’ın bile gerisine düşebilir.

İktidar değişirse de, yeni gelen iktidarın bu enkazı nasıl ayağa kaldıracağı, bugüne kadarki haksız hukuksuzluklar ile servet transferlerinin tekrar ülkeye kazandırılması konusunda hazırlık ve hareket planı mevcut değilse işte o zaman herkesin vay haline…

Özetle dostlar ;
az gittik uz gittik dere tepe düz gittik ve biz tepetaklak gittik …