- Eki, 08, 2013
- Kitap ve Yayinlar, Spor
- Nurullah Öztürk
Ünlü International Herald Tribune gazetesi düzenli olarak değişik şehirlerde yaptığı “Dünyanın spor olaylarını değerlendirme toplantısı”nı bu yıl İstanbul’da yaptı.
Bu toplantıda üç şey çok dikkatimi çekti:
Dünyaca ünlü bir medya grubu, dünya sporunun geçmiş ve gelecek perspektifini, konunun en yetkin kişilerince aktarıyor, fakat Türk medyasından üç beş kişi hariç hiç kimse toplantıya ilgi duymuyor.
İkincisi spor dendiğinde Türkiye’deki gibi sadece futbol akla gelmiyor.
Üçüncüsü de, Juventus’un yeniden yapılanma öyküsü…
Juventus ticari direktörü çok etkin ve etkileyici bir sunum yaptı. Avrupa kulüpleri Türk takımlarından çok önce krize girmişler; doğru bir strateji ile bir çoğu bu krizleri ustalıkla atlatmayı başarmış. Deloitte araştırması da bunu doğruluyor; krize rağmen, Avrupa futbolu ortalama yüzde 5 ile 7 arasında finansal artış sağlamış.
Juventus Modeli
Futbol ile ilgili herkesin bildiği gibi çirkeflik ve çirkinlikler konusunda İtalya’nın bize benzeyen tarafları var. Örneğin şike gibi.
Bizden farklı yanları ise, biz hayatın sadece başarısızlık taraflarını biriktirirken onlarda ölümsüz zafer öyküleri hayata meydan okur.
Juventus’a gelince; kısa süre öncesine kadar kulüp her açıdan tam bir batağa saplanmış durumdayken; âkil insanlarca belirlenen kurtuluş modeline start verilir.
İlk önce, yönetim iyi yetişmiş profesyonel yönetimlere devredilir. İkinci olarak, belediye ile yaşanan sorunlar nedeniyle 18 yıldır yapılamayan stat projesi yeniden ele alınır. Mevcut stat 67.000 kişiliktir. Yeni stadın yapımından önce, yılda beş altı maç dolan bu büyüklük mü, yoksa her maç dolu bir stat mı sorusundan hareketle yeni stadın 42.000 kişilik olmasına karar verilir.
Stadın yapım aşamasında pazarlanabilir olan her şey satışa dönüştürülür.
Yeni stat 360 gün ,toplantı, konser, yemek, konferans vb. kültürel aktivitelere evsahipliği yapan, 24 saat yaşayan bir organizma olarak tasarlanır.
Tüm birimler kurumsal hâle getirilir.
Sonra, pahalı transferler yerine akılcı transferlerle takım yeniden yapılanır. Ardından İtalya şampiyonluğu gelir.
Yer darlığı nedeniyle burada anlatamadığım bu ve buna benzer birçok detay sonrasında kulübün gelirlerinde yüzde 186’lık bir artış sağlanır.
Bütün bunlar yapılırken taraftarların takıma güveni ve sahiplenmesi sağlanır ve neredeyse tüm kombineler ve localar satılır. Sponsorların ayağına gidilerek yeni sponsorluk anlaşmaları yapılır
Sosyal medya en iyi şekilde kullanılır. Medya yerinde ve doğru kullanılır. Sonuçta Juventus tekrar eski günlerine dönüş sinyalleri vermeye başlar.
Bütün bunları niye mi anlattım…
Çıkış yolu arayan fakat hiçbir plan proje üretemeyenler için belki bir faydası olur, zihin açar ve katkı sağlar umuduyla…
Heyhat, çok da ümitli değilim, ayağının dibine gelmiş çok önemli konukları dinleme gereksinimi göstermeyen cahil medya topluluğu ve yönetime geliş amacı kişisel piar olan yönetim kurullarından bunu beklemenin fazla iyimserlik olacağının fena hâlde farkındayım.
Tüm İslam dünyasının birlikte kutlayacağı bayramlarda buluşmak üzere.