- Eki, 08, 2013
- Kitap ve Yayinlar, Spor
- Nurullah Öztürk
Günlerdir beklediğimiz gün gelip çattığında, hem sahada hem de saha dışında yürekleri yerinden oynatan bir heyecan dalgası her tarafımızı sardı. Günlerden beri yere göğe sığdırılamayan rakibimizin kâğıt üzerindeki övgü ve ihtişamının yarısı bile sahada yoktu. Ancak biz de özellikle ilk yarıda bırakın kapasitemizin üzerine çıkmayı, mevcut potansiyelimizin yarısını bile sahaya yansıtamadık. Bunun en önemli sebebi, rakibin oyun planına kolayca teslim olmamız, oynamayı da oynatmamayı da unutmamızdı.
Portekiz oyun içerisinde basketbol maçındaki gibi, o kadar çok varyasyon denedi ki, rakibin tüm hamlelerini bizim kenar yönetimimiz kılını kıpırdatmadan izlemekle yetindi. Portekiz dersine daha iyi çalışan başarılı ve çalışkan öğrencilerden oluşan bir sınıfı andırıyordu. Bizim bütün eksikliklerimizi gözümüze soktu. Defansımızın her iki kanadı o kadar çok açık verdi ki, bu dakikalarda gol yemediysek, bu şans meleğinin bizi kanatları altında sarıp sarmalamasındandı.
Titrek ve ürkek oynadığımız bir ilk yarı da, tek organize atak geliştiremeden soyunma odasının yolunu tuttuk. Oyuncularımızın bilinen performanslarının çok uzağında olması Portekiz takımına o kadar büyük rahatlık ve huzur verdi ki, rakibi rehavete bile soktu.
Ne ileride çoğalabildik ne defansta karşı durabildik, biraz kımıldasak rakip defans güvenliğini hesaba katmak zorunda kalacak, nitekim kıpırdandığımız anlarda öyle de oldu. Ancak devamlılık sağlayamadık. Nitekim bağıra bağıra geliyorum diyen gol, 61. dakikada geldi. Terim’in prenslerinden Emre’nin büyük katkısıyla geldi hem de.
‘Çenesi açılan, beyni duran, ben bilirim, ben yaptım oldu’ diyen teknik heyet bu maçı yatmadan önce bir kez daha seyretsin, uyuyabilirse başını yastığa teslim etsin. Bu takımı kim nasıl izledi, nasıl analiz etti Allah aşkına… Günlerce ne yaptınız, nasıl çalıştınız siz.. Rakip oynarken ben de, Fatih Terim’de kenardan izledik. Hiç farkımız yoktu. En azından ULUSOY kriz anlarında anında müdahalelerle durumu lehine çevirmeyi beceriyordu. Federasyon yetkililerinin acilen, yol yakınken, maç biter bitmez teknik heyetten hesap sorması lazım. Böyle rezil bir oyunu turnuva boyunca bizden başka hiçbir takım oynamayacaktır inanın. Utanılası yüz kızartıcı bir futbol. Buna futbol bile denemez. Rakibe diğer maçları için antrenman yaptırdık.
Bazen adamı överek de küçük düşürürler.
Kısaca kadro seçimi ile başlayan komedi, trajediye doğru hızla yol alıyor. Trajedinin başrolünde de tahtı sallanan Fatih Terim var.
Hesabı da ödemesi gereken kişi o’ dur.