- Eki, 08, 2013
- Kitap ve Yayinlar, Spor
- Nurullah Öztürk
Bu hafta sonu Beşiktaş’ın mali kongresi var . Bu kongre diğerlerine göre daha farklı bir anlam ve önem taşıyor…
Bu kongrede Yıldırım Demirören yönetiminin son demleri, Yalçın Karadeniz’in emanetçilik günleri ve Fikret Orman ve ekibinin yaklaşık bir yıllık performansı oylanacak.
Tüm izinleri ile birlikte yapımı için gerekli finansman kaynakları da tamamlanan “Beşiktaş Şeref Bey Stadı” ile ilgili bilgi ve belgeler de kamuoyu ile paylaşılacak.
Gündeme gelecek konular arasında tüzük tadilatı ve sermaye arttırımı da var.
Şüphesiz ki stat projesinin ete kemiğe bürünmüş hâli ile üyelerin karşısına çıkmak yeni yönetimin elini güçlü kılıyor. Fikret Orman ve ekibi “Beşiktaş Şeref Bey Stadı”nı Beşiktaş’a kazandıran ekip olarak anılmak istiyor. Bu nedenle eli rahat, fakat Demirören ve Karadeniz döneminin ibrası, eskiden olduğu gibi “kol kırılır yen içinde kalır” yaklaşımıyla mı ele alınacak yoksa yeni bir anlayış mı gelişecek bunu hep birlikte göreceğiz.
Başkanı en çok zorlayacak konu şüphesiz ki denetim raporlarının akıbeti.
Beşiktaş’ı yüzüstü bırakıp Türk futbolunun başına geçer geçmez Fenerbahçe’nin şike dosyasını örtbas etmek için örnek bir mücadele! veren Yıldırım Demirören döneminin akıbeti en çok merak edilen konu. Başkan bu konuda beklentileri boşa çıkartmazsa Beşiktaş ailesi içerisindeki sempatisini zirveye taşır.
Gelelim bir başka netameli konuya; Başkan’ın kulübe üye olmak isteyenlere bir de sürprizi olabilir. Bu sürpriz üyelik aidatlarının 1.200 TL’den 10.000 TL’ye çıkarılması.
Feda döneminde üye olanlarla ilgili başlatılan hukuki süreç ve yeni üyelerin mahkeme salonuna taşınması başlıbaşına can sıkıcı bir durum.
Hizipler
Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal bir TV programında aklından geçeni aşikâr eyledi. Hakkında çıkan söylentiler ve yeniden aday gösterilmemesi hâlinde hedefi Beşiktaş başkanlığı. En önemli güvencesi evvelden yaptığı üyelikler…
Yıldırım Demirören’in de yaklaşık iki bin kişilik bir grubun aidatlarını alacaklarından düşürdüğü biliniyor.
Hülasa birçok klik, hizip Beşiktaş markasının eteğine yapışarak, kendisine sosyal ve ekonomik statü arayışı peşinde son sürat koşusuna devam ediyor…
“FEDA”ya “veda” edildi
Sezona başlarken tüm mesajlar başarısızlığa alışın şeklindeydi.
Fakat tüm rakipler o kadar kötü performans gösterdi ki, Beşiktaş kötü sezonlarından birini yaşamasına rağmen ilk üç içerisinde yer buldu.
Samet Aybaba Anadolu takımlarında gösterdiğine benzer bir performans sergiledi. Mevcut kadroyu ve hedefleri doğru yönetebilseydi Beşiktaş ligin bu pespayeliği içerisinde en az dört puan farkla lider hatta şampiyon olurdu.
Keşke transfer yapılmasaydı
Feda diye çıkılan yolda sıkça alışkanlık molası verildi.
Bu yıl yapılan transferlerin tamamına yakını feda değil fiyasko oldu.
Beş aylığına Niang’a ödenen para, Uğur, Dentinho, Escude, McGregor transferleri de “feda”ya veda edilen transferler olarak bütçedeki yerini aldı.
Daha dikkatli olunup az hata yapılsaydı tahminlerin ötesinde ve beklentilerin üzerinde bir yıl olabilirdi.
Bütün bunlara rağmen bir yıl önce seksen milyon zarar eden bir kurumu dört buçuk milyon kâra geçirmek başarıdır. Ancak tüm ayarları bozuk olan terazi doğru ölçümü bundan sonra yapacaktır.
Beşiktaş’ın rakiplerinin kötü bir sezon geçirmesi ve Anadolu takımlarının kıpırdanması herkesi eşitlese de, Beşiktaş ve yönetim açısından zorlu bir dönemece girildiğinin de farkında olmak gerekir.