Aşırı Stoklar, Erken İndirimler ve Karsızlık, Sektörün Kabusu Oldu

Nurullah Öztürk: Güçlüler satış ve kar, zayıflar zarar üretiyor

Bugüne kadar sektördeki yabancı ve güçlü ulusal oyuncuların iktidarlara sundukları görüş önerilerinin dikkate alındığını söyleyen Hatipoğlu CEO’su, gazeteci-yazarNurullah Öztürk, “Bu görüşlerin özeti şuydu; organize perakendenin payı düşük, bu oran AB ülkelerinin altında, bu nedenle sektörü disiplin altına almayın, herkes bildiğini yapsın.
Ve herkes bildiğini yaptı. Sonuç bu oldu. Hem kendileri hem de pazar paylarına göz diktikleri küçükler kar edebilir oldu. Ne de en önemli argüman olarak sundukları ‘biz kayıt dışına karşı mücadelede en önemli aracıyız’ sözü de realize olmadı. Türkiye’de ekonomi biraz kımıldasa herkes derhal kar maksimizasyonu peşine düşüyor. Bu da bir anda hesap kitabın ve ekonomik gerçeklerin unutulmasının faturasını pahalı ödüyor” dedikten sonra şunları söyledi:
“Örneğin önceden kiralanan bir mağazanın kirası bir günlük cirosuna tekabül ederken son kiralanan yerlerde bu oran neredeyse mağazanın bir haftalık cirosuna tekabül etmektedir.
Kar Sorunu: Sektör durgunlaştıkça finans ihtiyacını karşılamak için indirimlere gitmektedir. Global tedarikçiler bu indirimleri perakendecinin kendi kar marjlarından fedakarlık yaparak yapmaya zorlamaktalar. Bu global tedarikçinin satışlarına katkı yaparken perakendeciye zarar yazmaktadır. Yerel tedarikçilerin bu gücü olmadığı için bu kez perakendecinin dayatması karşısında onlar korumasız kalmaktadır. Sonuçta güçlüler satış ve kar zayıflar zarar üretmektedir.
Sektörün en önemli sorunu insan kaynakları sorunudur. Ehliyetli ve emniyetli insan açığı cari açıktan daha büyük bir sorundur.
Piyasalarda yaşanan durgunluk taksit ve indirimle aşılmaya çalışılıyor.
Sonuç olarak perakende sektörü herkesin birbirini yok etmeye çalıştığı, talepten fazla arz nedeniyle herkesin birlikte içine düştüğü hayal kırıklıkları çukuruna dönüşmek üzeredir.
Özet olarak yaşanan bu krizin nedenlerini Papa 1. Gregory tarafından dikkat çekilen 7 büyük günah: tembellik, açgözlülük, şehvet düşkünlüğü, kıskançlık, yıkıcılık, kibir, oburluk ve yine Gandi’nin dikkat çektiği; ilkesiz siyaset, emeksiz zenginlik, vicdansız haz, niteliksiz bilgi, özverisiz ibadet, insanlık yararına olmayan bilim, ve ahlaksız ticaret nedeniyle yaratılan bir ortam olduğunu söylemek gerekir.
Bu konularda daha fazla bilgi ve çözüm arayanlar için geçen ay yayınlanan ‘Dünyayı yöneten güç; Ticaret ve perakende’ kitabımı tavsiye ederim.”(Retail Türkiye)