Soytarılığın da bir gururu var

Şike olayında bir kez daha anladık ki, bu ülkede çok ciddi bir ‘akıl tutulması’ fena halde bir ‘vicdan kararması’ var…

Türkiye gündemini esir alan Aziz Yıldırım’ı kurtarma çalışmaları akamete uğrayınca, ’D tipi medya’nın Aziz Nesin figürleri her zaman görmeye alışık olduğumuz hareketlerle gündem olmaya çalıştılar.

işi şaklabanlık ve soytarılığa vurarak, sirk cambazlığından güzel örneklerle süslediler gösterilerini…

İçlerinde biri var ki, siz O’nu tanıyorsunuz…

Bu zavallı ilkokul müsamerecisinin, saçma sapan yazısını bazıları da ciddiye alıp ‘tarihi bir yazı’ diye yutturmaya çalışıyor. Al birini vur ötekine misali…

Özetle diyor ki bu tarihi yazısında; Aziz Yıldırım, tecavüz, ırza geçme bla bla… gibi suçları işleseymiş daha az ceza alırmış. ..

Laf cambazlıkları ile komiklik yaptığını düşünüyorsan, evet; komik oluyorsun… Sadece komik oluyorsun…

Önce ‘Uzan’ tarafında şimdiki patronuna laf sokuşturuyordun, Uzan kullandı, kullanım tarihin doldu sıkılıp kenara bırakıldın…

D tipi medyada da çoktan son kullanma tarihin geçmiş, bayatlamışsın…

Eğer maksadın gülünçlükse, trajikomiklikse senin için malzeme çok buralarda…

Örneğin; hiçbir konuda mutabık olamayanların ‘Şike Kardeşliği’ni…

Silivri’dekiler dışında da gazetecilerin yargılandığını…

Hatta bu gazetecilerin senin Azizine istenen cezanın iki katı cezalar istendiği, yazdıkları yazı nedeniyle 250 yıl ile yargılanan gazetecilerin olduğu…

Şike suçunun maddi ve manevi hırsızlık olduğu, şahıslardan öte toplumsal bir hırsızlık ve dolandırıcılık olduğunu…

Altı ayda bir değiştirilen yasaları…

Yeni yasayla futbolda şike ve mafya serbest konusunu…

Bu kadar transfer harcamasına rağmen koca adamların neden şike yapma gereği duyduğunu…

Neden gelirler artarken giderlerin geometrik biçimde arttığı ve neden her şey gelişirken futbol aleminin kötüye gittiği,

Ve her şeye maydanoz olan medya grubunuzun, neden şike gerçeklerine en uzak duran medya grubu olduğunu, Koç grubunun bu duruştaki payını…

Şike denince neden hep aynı kişi ve kulübün öne çıktığını, örneğin senin o çok savunduğun şahsın tam 10 kez şike, 3 kez de teşvik primi ile suçlandığını…

Doğru düzgün top oynamadan bir takımın ikinci yarı tüm maçlarını nasıl kazandığını,

Hakem, kaleci ve defans hatalarının kahir ekseriyetinin neden hep aynı takım lehine olduğunu,

Savcı iddianamesinde neredeyse ikinci yarı oynadığı tüm maçlarda manipülasyon iddiası olmasına rağmen, sırf bu operasyonun sadece FB için yapıldığı algısı oluşmaması için, Serdal Adalı, Tayfur Havutçu vb. bir çok ismin Aziz Yıldırım’ın rehinesi olduğunu…

Eğer öyle değilse, Göksel Gümüşdağ’ın niye dışarıda olduğunu…

Birçok oylamada vicdanların vestiyerde bırakıldığını, En son konuşan ve imzanızın arkanızda durun, ‘durmak yok şike de yola devam‘ diyen milletvekilinin liderinin izni olmadan böyle bir açıklama yapamayacağını,

Bu gibi konularda da tarihi yazılar yazmanı bekliyoruz…

İş soytarılığa kaldı mı grubunuzun ve sizlerin eline zaten kimse su dökemez…

Tüm Türkiye bunu yaşayarak öğrendi…

Biz sizden daha creative, daha farklı ve orijinal gösteriler bekliyoruz artık…

İşinizi iyi yaptığınızı da biliyoruz ayrıca; bu ülkede ne zaman kritik, netameli bir konu varsa AKP ile hep aynı safta omuz omuza olduğunuzu da…

Bu iktidar, grubunuza ait milyonlarca dolar vergi, kaçak akaryakıt kâğıt vb. cezayı; vergi borcunu silip atmış, kuşa çevirmişken, Aziz Yıldırım’ı kurtarmanın lafı mı olur canım…

O da bizden olsun…

Zaten seçime de ne kaldı ki, şunun şurasında…