- Eki, 08, 2013
- Kitap ve Yayinlar, Spor
- Nurullah Öztürk
Futbolu seven ve ilgi duyanların merak ettiği, sorguladığı ve muhataplarına sorduğu, cevabını bulamadığı ve bilemediği ortak sorular var. Bunların bazılarını, okuyucular adına, muhataplarına bir kez de ben sormak istiyorum.
Yine de sormakta fayda var.
Muhataplarından cevap alamasak da, belki bir bilen, bizi ve kamuoyunu aydınlatır.
İsterseniz en baştan, futbol federasyonundan başlayalım;
Sayın başkan; Kamuoyunda bazı kişilerin kuklası olduğunuz her geçen gün daha yüksek sesle söyleniyor. Siz kukla mısınız? Evet, ise kimin kuklasısınız?
Başında bulunduğunuz federasyonda yarım sezonda ortalık yangın yerine döndü.
Herkes yaşanan süreci “organize işler” bunlar diye düşünürken, olup bitene masum ve safça inanmamızı, ya da inandığımızı mı düşünüyorsunuz?
İkinci yarı için önlemleriniz var mı?
Rahmetli Hasan Doğan’dan sonra, koltuğun hakkını vermek, etki ve tepki altında kalmamak, adalet duygusu gibi konularda, siz ve ekibiniz hangi haleti ruhiye içerisindesiniz?
Daha açık soralım isterseniz; F.Bahçe ve G.Saray takımlarından bir baskı yönlendirme, öneri(!) alıyor musunuz? Orada kalabilmenizin öncelikle onların mutluluğu ile doğru orantılı olduğunu mu düşünüyorsunuz?
Anadolu takımlarında yöneticilik yapmış biri olarak, Anadolu takımlarının hakları gaspa uğrarken ne hissediyorsunuz?
Fatih Terim’in maaşına yapılan zam için uyguladığınız kriterler, Şenol Güneş’in uğramış olduğu haksızlığın giderilmesi için de geçerli mi?
Hakemlere ve yönetimine;
Neden Anadolu takımlarının kendi arasında oynadıkları maçlarda tartışılacak tarzda hata yapmıyorsunuz da, bütün hataları genellikle iki takımın maçlarına ve onların lehine olacak şekilde yapıyorsunuz?
Kamuoyu bu kadar tesadüfü(!) fazla buluyor. Bu konuda sizin görüşünüz ne?
1974 yılından bu yana Dünya Kupası, Avrupa Şampiyonası gibi organizasyonlarda “ilaç için bile” bir tane dahi hakeme görev verilmemesi sizi hiç utandırmıyor mu?
Ligin ilk haftalarında performansınız gayet iyi giderken son haftalarda ne oldu? Birileri bazı takımların düşmemesi için koluna mı girin dedi yoksa…
Anadolu Takımı yöneticilerine;
“Başkalarının figüranlığı” rolü üzerinize iyice yapıştı da çıkartamıyor musunuz?
Aranızda anlaşarak kartel gücünü yıkma imkânına sahip olduğunuz aklınıza mı gelmedi, işinize mi?
Fenerbahçe ve Galatasaray yönetimlerine;
Yaptığınız milyonlarca dolarlık transferlere rağmen, takımlarınıza mı, kendinize mi güvenmiyorsunuz ki değişik arayışlar ve etkileşimler içerisindesiniz…
Saha içine, dışarıdan müdahaleler yaparak, elde ettiğiniz başarılardan(!) mutlu olabiliyor musunuz? Emek hırsızlığı nedeniyle vicdanınız sızlıyor mu?
Medya;
Spor yazarı mı, skor yazarı mı, ya da bonuslu sözcü müsünüz ?
Bazı maçları yorumlarken, futbol seyircisi neden başka maç seyretmiş hissine kapılıyor. Şaşı(!)rıyor musunuz?
Kimine acımasız kimine müşfik olmanız neyin gereğidir?
Trabzon yönetimine;
Şampiyonluk için, iyi olmanın ve haksızlığa uğramamanın dışında, rakiplerinizin maçlarının da adil yönetilmesi gerektiği gerçeğini biliyor ve tedbir almayı düşünüyor musunuz?
Beşiktaş yönetimine;
Yönetiminiz boyunca Beşiktaş’a “Avrupa yakasındaki Anadolu takımı” muamelesi yapıldığını, sözlerinizin, muhatapları tarafından dikkate alınmadığı dikkatinizi çekiyor mu?
Bütün iyi niyetinize rağmen, ne yapsak olmuyor dediğiniz oluyor mu?
Ertuğrul sağlam’ı hangi nesnel kriterlere göre gönderdiğinizi kamuoyu bilmiyor, siz biliyor musunuz, gerçek nedeni açıklar mısınız?
“Denizli Dede’nin masalları” sizi ikna ediyor mu?
Son sorum da hükümet yetkililerine;
Haksızlığa karşı isyanlar, küfürler, herkesin kendi adaletini dayattığı ortamlar için, bir adım atmayı düşünüyor musunuz?
“Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır”
“İşi ehline veriniz” sizin için söylem mi, eylem midir?
Yaşananların bir tür “futbol terörü” olduğunun farkında mısınız?
Ayrıcalık, adaletle yer değiştirmezse bundan sonrasının çok zor olduğu, oynanan oyunun gittikçe tehlikeli bir oyun haline geldiğinin farkında mısınız?
Bu oyun böyle devam ederse, Avrupa çapında başarı hayal olduğu gibi, seyirci ve sponsorların ilgisi de kayar. Siz de kendiniz çalar, kendiniz oynarsınız.