- Eki, 08, 2013
- Kitap ve Yayinlar, Spor
- Nurullah Öztürk
Günlerdir Avrupa şampiyonası ve Milli Takım hakkında “havanda su dövenlerin” söylediklerini iki kelime ile özetleyebiliriz;
“ifrat ve tefrit”
Medyanın önde gelenlerinin bir kısmı, koskoca bir medeniyet mirasçısı ülkenin bireylerinin genlerine nasıl aktarım yapıldığı bilinmeyen “aşağılık Kompleksi” etkisi ile koca bir ulusun milli takımını Avusturya ile birlikte turnuvanın en zayıfı olduğunu şimdiden beyan ettiler.
Her zaman “uçuştakiler” takımının değişmez takımını oluşturanlara göre ise 29 Haziran için final biletimiz hazır.
Bu durum bir başka gerçeğin izdüşümünü yansıtıyor adeta…
Normalleşemeyen ülkenin insanlarının normal olmayan davranış ve tutumlarını her konuda ve bu konuda izliyor ve görüyoruz….
Gerçek şudur; bu turnuvanın kesin bir favorisi yoktur. Yunanistan’ın yaptığını bir başka ülkenin gerçekleştirmeyeceğini kim iddia edebilir. Bu takımlardan birisinin bizim takım olabileceği de muhtemeldir. Handikaplarımız yok mu? Elbette var… En önemli handikaplarımızdan birisi kadro seçimi ve kadro dışı bırakılanlardır. Bu nedenle bizim hem avantajımız hem de dezavantajımız teknik heyetin aldığı ve alacağı kararlar olacaktır.
Olası başarısızlık durumunda Fatih Terim’e saldırıların başlangıç noktasını burası oluşturacaktır.
Haksız da değiller…
Milli takımımızın başarı ve başarısızlığı; ince bir “sınır çizgisi”, adeta “sırat köprüsü” gibi, günahları ve sevaplarından sonra “doğrular ve yanlışlar” düşünülünce ortaya çıkan tablo bizim başarı ortalamamızı belirleyecektir.
Bu da turnuvaya katılan takımlar içerisinde yine bize özgü olarak; başarı ve başarısızlığımız; milli takım oyuncularımızın kendilerini nasıl ve nerede gördükleri ve görmek istedikleri ile ortaya çıkacak bir sonuç olacaktır. Kahramanlık ile sıradanlık arasındaki ince çizgi;
İnançlı olmak, risk almak, herkesten çok istemek, cesur olmak, gibi kavramların yanında, sadece Türkiye’nin değil, turnuva içerisinde tek Müslüman ülke olarak, tüm mağdur ve mazlum milletlerin temsilcisi olarak mücadele ettiğinin bilinci bize ekstra bir, misyon ve vizyon da yüklemektedir .
Bu bilinç aynı zamanda bizim için extra bir güç ve motivasyon da oluşturmaktadır.
Ayrışma ve ayrılıkların çoğaldığı bir ortamda, milli takımımızın zaferleri ile bir ve bütünleşmemize vesile olmasını, herkesi sevinçten sokaklara dökmesini diliyorum.
Yolunuz final olsun….