Durumlar vahim ötesi

Nurullah Ozturk

Allah bana merak ettiğim ve olmak istediğim yerleri erkenden gençliğimde nasip etti. Bu nedenle çok şükrediyor az sitem ediyorum.

Kulüp yöneticiliği yaptığım dönemde şu an hala takımlarının başında olan başta Cavcav, olmak üzere tüm ağır abilerin olduğu bir kulüpler birliği başkanları toplantısında şu an hala Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı olan Yusuf Ziya Bey söz istedi:

İki binli yılların başıydı. ‘Arkadaşlar İsmail Uyanık kulübü bize devretti gitti. Giderken de ‘Tümer ve İlhan’dan gelecek para ile borçları ödersiniz ‘dedi Ancak söylediği şekilde para da alacak da yok. 8 trilyon dediği borç da 16 trilyon çıktı ve sanırım biz battık. Biz bu hesapların içinden nasıl çıkıyorsunuz bana da öğretin’ dedi.

Karadeniz’in en büyük kenti o günden bugüne yuvarlana yuvarlana geldi

Futbolcularına ödeme yapamadığı için üç puan silindi devamı da var.

Kulüplerin borçluluk tablosunda bir milyar üç yüz bin TL. borçla lider olan Galatasaray’ın ardında bir milyar borçla ikinci durumda.

10 yılda 16 trilyon borçtan bir milyara…

Güçlü ve kurumsal markalar daha zor batar ama batar…

Ve birçok takım şu an benzer durumda .

Bakalım ! Samsun’dan sonra uçurumdan düşen diğer takımlar kimler olacak.?

HİPER AKTİF UYANIKLAR

Özellikle iş dünyasındaki Beşiktaşlı arkadaşlar Beşiktaş’tan soruyorlar.

Sevgili dostum Erdem Ulus olan bitenleri çok güzel özetlemiş.

Sözü O’na bırakıyorum
……..
‘Demirören döneminde yapılan bir anlaşma gereği faizlerle birlikte 8 milyon Doları aşan borç için, Fikret Orman göreve geldiği günlerde masaya oturmuş, yeni bir protokol yapmıştı.

Bu protokolde faizler kaldırılmış, borç bakiyesi indirilerek, yeni bir ödeme üzerinde karşılıklı imzalar atılmıştı.

Buraya kadar her şey normal…

Anormal olan, Fikret Orman ve arkadaşlarının yeniden yapılandırdıkları borcun ödeme gününü geçirmeyeceklerine dair tuzak bir maddeye imza atmaları.

Yaptırımı çok acımamız olmakla birlikte çok açık.

Son ödeme günü geldiğinde ödeme yapılmazsa anlaşma fabrika ayarlarına geri dönüyor.

Para, son ödeme gününde ödenmemiş.

Adı üzerinde “Aktif Reklam”

Adamlar hiperaktif.

Bir iki telefon edip, kimseye ulaşamayınca kulübe kamyonlarla girdiler.

“Anlaşma bozuldu, 8 Milyon doları isteriz” dediler.

Başkan “Haram zıkkım olsun” diyor.

Olsun!

Burunlarından gelsin!

Çıksın çıkmasına da, kim ödeyecek bu faturayı?

***

5 kuruş alamazlar diyor.

Delbosque’de alamazdı ya!

Ferrari’de alamadı hani.

“Eski borçları biz ödüyoruz” dediler.

Mcgregor, 175 Bin Euro için geçen hafta haciz gönderdi.

Fernandes 63 Bin Euro için mahkemede.

Var mı daha ötesi?

“Haram zıkkım olsun” desek yeter mi?

Beşiktaş’ın tek kuruşunu çöpe atmayız dediler.

Takım içi denge diyerek Quaresma’yı Aybaba’ya yedirdiler, 2.Lig’de küme düşen Samsun’dan aldıkları Uğur Boral’la 3 yıllık garanti para ödediler.

Eneramo’yu önce ameliyat ettirip, sonra transfer ettiler.

Almayın diye yalvardığımız Dany geldi, Beşiktaş’ı ameliyat etti.

Sonra da üzerine haciz gönderdi.

Başkanın bizzat “Kefilim” dediği Sezercik için 12 Milyoncuk gitti.

Kime kefil oldularsa, kefen oldu.

Şimdi de Reza’nın gözlerindeki Işığa kefil oldular!

“Haram zıkkım olsun” desek geçer mi?

***

Avrupa Liginde çeyrek final için sahaya çıkan takımın ilk 11’inde 9 tane yerli oyuncu varken, yabancı sınırı kalksın diye imza verdiler. Galatasaray ile Fenerbahçe’nin kayığına bindiler.

Standart yerli oyuncunun hiç bir önemi kalmadığını bile bile, Mustafa Veli, Ersan ve Necip gibi vasat yerlilerle tavan fiyat üzerinden sözleşme uzattılar.
Bitmedi.

7 milyon TL gider gösterdikleri voleybol takımı küme düştü.

Üstüne o takımın 7 oyuncusu paralarını alamadıkları için icra takibi başlattı.

Borcu 481 milyonda devraldıklarında “Yanan eve girdik” dediler. Borç (Stat harcamaları hariç) bir milyarı geçti.

Hesap soracaklardı, hesap veremeyecek duruma geldiler.

Kısaca durum özeti budur arkadaşlar….