- Eki, 09, 2013
- Kitap ve Yayinlar, Spor
- Nurullah Öztürk
Hiç düşündünüz mü; sizin sorularınız mı çok, cevaplarınız mı? , okumalarınız mı, konuşmalarınız mı çok…
Ahlak anlayışınız yerel mi, küresel mi?…
Sizi ne anlatır; zafer mi, hezimet mi?
Yastığa başınızı koymadan önce, dürüstçe ve kendinize yalan söylemeden bu ve buna benzer soruları sorduğunuzda kendinize ne cevap verirseniz siz O’sunuz işte…
Bazen de kendimize bile itiraf etmekten çekindiğimiz cevaplarımız vardır hepimizin…
Bazı konular ve alanlar vardır ki, sorulara verilen cevaplar yeni sorulara yol açar aklımız ve ruhumuzda…
Siyaset gibi, spor gibi mesela…
GLOBAL AHLAK, YEREL AHLAKSIZLIK
Geçen günlerde Türk medyasının görmezden geldiği; BBC, Euronews gibi haber kanallarından takip ettiğim bir haber düştü ajanslara…
Norveç 1. Ligi’nde Ull/Kisa-Ham arasında oynanması gereken maç şike şüphesi nedeniyle ertelenmişti.
Yine Haziran ayında oynanan Follo-Östsiden takımları arasındaki lig maçının ilk yarısı 3-0 Follo lehine iken, Ostsiden’in maçtan 4-3 gibi bir skorla galip ayrılmasının büyük şüphe uyandırdığı ifade edildi.
Olayın bundan sonraki kısmı daha da ilginç ve ahlaktan nasibini almamışlara ders niteliğinde…
Norveç Futbol Federasyonu başkanı Yngve Hallen ve Genel Sekreter Kjetil Siem derhal konunun üzerine giderek Oslo polisine başvurup, bazı futbolcular hakkında şike yaptıkları şüphesiyle suç duyurusunda bulunarak olayın aydınlatılması için yardım istedi…
Durumu derhal idari ve adli makamlara bildirerek futbolun kirlenmemesi için bizzat olaya müdahil oldular…
Amaçlarını da şu şekilde açıkladılar : ‘Futbol temiz olmalı ve temiz kalmalı’
Bir başka ülkede… Türkiye’de ne oldu peki …?
Neyse, boş verin, siz zaten süreci biliyorsunuz… Sadece şunu belirtmekte fayda var ki, iki örnek arasındaki ahlak ve anlayış farkı bile en az yüz yıl, bu ülkeye evrensel ahlak normları ve demokrasi anlayışının uzak olduğunun göstergesidir…
Yine Barcelona’yı içinde bulunduğu borç batağından çekip çıkaran isimlerden biri olan Esteve Calzada ‘Türk futbolunun şike ve şike soruşturması ve profesyonelleşememesi/ Kurumsallaşamama nedeniyle uluslararası bir lig haline gelmesinin sekteye uğradığını ‘ belirterek evrensel ahlak ve yönetim ilkelerine riayet etmenin şart olduğunun altını çizerken, Hollanda ve Portekiz liginden bile bahsedilebileceğini, bu anlayışla maalesef Türkiye liginin daima yerel kalacağının da altını da üstünü de çizdi…
Yine UEFA başdanışmanı William Gaillard geçen günlerde Türkiye’de düzenlenen bir konferansta ; ‘Şikenin insan kaçakçılığı gibi organize bir suç olduğunu, bu konuda ülkelerin parlamentolarına büyük iş düştüğüne dikkat çekti.
Bütün bu ve buna benzer soru ve cevaplar ‘biz neden böyleyiz’in de cevapları aynı zamanda…
SIFIR TOLERANS, SIFIRLANDI MI?
TFF, YILDIRIM DEMİRÖREN, ALİ KOÇ , NİHAT ÖZDEMİR, ŞENES ERZİK, PLATİNİ, İNFANTİNO VE ADAMLARI biri yerel, diğeri uluslar arası iki sorunun cevabını vermek zorundadır.
Birincisi, her şeyi, hatta kendilerini bile yalanlamayı adet edinen bu üçlü ya da dörtlünün, şike sürecinin bertaraf edilmesi ile ilgili kendi aralarında yapmış oldukları iddia edilen konuşmalar ve içerikleri hakkında neden suskun kaldıkları,
İkincisi ve daha önemlisi, şike süreci boyunca spor adamlarından siyasetçisine kadar ilgili ilgisiz herkesin; ‘suçluyuz fakat bu defa affedin‘ diye yalvardığı UEFA yetkililerinin sıfır tolerans sınırını nasıl ve kimlerle yükselttiğiniz?
Bu başarı (!) belki ileride ayrı bir araştırma konusu, hatta gündemin tıkandığı bir noktada iyi bir can simidi bile olabilir.
Buna ilaveten siz cevabını verene kadar tekrarlayacağım bir sorum olacak ki bu da ; Cebren ve hile ile el konulan lig kupasını TS’a ne zaman teslim edeceksiniz….
Daha fazlasını oku: Cevabı bilen var mı? – Yazarlar Haberleri – Güncel Haber – Haber – Spor Haberleri- Sıcak haber – Yerel Haber http://haber.rotahaber.com/cevabi-bilen-var-mi_289614.html#ixzz2hE6deLyB
Follow us: @Rotahaber on Twitter | rotahaberr on FacebookHiç düşündünüz mü; sizin sorularınız mı çok, cevaplarınız mı? , okumalarınız mı, konuşmalarınız mı çok…
Ahlak anlayışınız yerel mi, küresel mi?…
Sizi ne anlatır; zafer mi, hezimet mi?
Yastığa başınızı koymadan önce, dürüstçe ve kendinize yalan söylemeden bu ve buna benzer soruları sorduğunuzda kendinize ne cevap verirseniz siz O’sunuz işte…
Bazen de kendimize bile itiraf etmekten çekindiğimiz cevaplarımız vardır hepimizin…
Bazı konular ve alanlar vardır ki, sorulara verilen cevaplar yeni sorulara yol açar aklımız ve ruhumuzda…
Siyaset gibi, spor gibi mesela…
GLOBAL AHLAK, YEREL AHLAKSIZLIK
Geçen günlerde Türk medyasının görmezden geldiği; BBC, Euronews gibi haber kanallarından takip ettiğim bir haber düştü ajanslara…
Norveç 1. Ligi’nde Ull/Kisa-Ham arasında oynanması gereken maç şike şüphesi nedeniyle ertelenmişti.
Yine Haziran ayında oynanan Follo-Östsiden takımları arasındaki lig maçının ilk yarısı 3-0 Follo lehine iken, Ostsiden’in maçtan 4-3 gibi bir skorla galip ayrılmasının büyük şüphe uyandırdığı ifade edildi.
Olayın bundan sonraki kısmı daha da ilginç ve ahlaktan nasibini almamışlara ders niteliğinde…
Norveç Futbol Federasyonu başkanı Yngve Hallen ve Genel Sekreter Kjetil Siem derhal konunun üzerine giderek Oslo polisine başvurup, bazı futbolcular hakkında şike yaptıkları şüphesiyle suç duyurusunda bulunarak olayın aydınlatılması için yardım istedi…
Durumu derhal idari ve adli makamlara bildirerek futbolun kirlenmemesi için bizzat olaya müdahil oldular…
Amaçlarını da şu şekilde açıkladılar : ‘Futbol temiz olmalı ve temiz kalmalı’
Bir başka ülkede… Türkiye’de ne oldu peki …?
Neyse, boş verin, siz zaten süreci biliyorsunuz… Sadece şunu belirtmekte fayda var ki, iki örnek arasındaki ahlak ve anlayış farkı bile en az yüz yıl, bu ülkeye evrensel ahlak normları ve demokrasi anlayışının uzak olduğunun göstergesidir…
Yine Barcelona’yı içinde bulunduğu borç batağından çekip çıkaran isimlerden biri olan Esteve Calzada ‘Türk futbolunun şike ve şike soruşturması ve profesyonelleşememesi/ Kurumsallaşamama nedeniyle uluslararası bir lig haline gelmesinin sekteye uğradığını ‘ belirterek evrensel ahlak ve yönetim ilkelerine riayet etmenin şart olduğunun altını çizerken, Hollanda ve Portekiz liginden bile bahsedilebileceğini, bu anlayışla maalesef Türkiye liginin daima yerel kalacağının da altını da üstünü de çizdi…
Yine UEFA başdanışmanı William Gaillard geçen günlerde Türkiye’de düzenlenen bir konferansta ; ‘Şikenin insan kaçakçılığı gibi organize bir suç olduğunu, bu konuda ülkelerin parlamentolarına büyük iş düştüğüne dikkat çekti.
Bütün bu ve buna benzer soru ve cevaplar ‘biz neden böyleyiz’in de cevapları aynı zamanda…
SIFIR TOLERANS, SIFIRLANDI MI?
TFF, YILDIRIM DEMİRÖREN, ALİ KOÇ , NİHAT ÖZDEMİR, ŞENES ERZİK, PLATİNİ, İNFANTİNO VE ADAMLARI biri yerel, diğeri uluslar arası iki sorunun cevabını vermek zorundadır.
Birincisi, her şeyi, hatta kendilerini bile yalanlamayı adet edinen bu üçlü ya da dörtlünün, şike sürecinin bertaraf edilmesi ile ilgili kendi aralarında yapmış oldukları iddia edilen konuşmalar ve içerikleri hakkında neden suskun kaldıkları,
İkincisi ve daha önemlisi, şike süreci boyunca spor adamlarından siyasetçisine kadar ilgili ilgisiz herkesin; ‘suçluyuz fakat bu defa affedin‘ diye yalvardığı UEFA yetkililerinin sıfır tolerans sınırını nasıl ve kimlerle yükselttiğiniz?
Bu başarı (!) belki ileride ayrı bir araştırma konusu, hatta gündemin tıkandığı bir noktada iyi bir can simidi bile olabilir.
Buna ilaveten siz cevabını verene kadar tekrarlayacağım bir sorum olacak ki bu da ; Cebren ve hile ile el konulan lig kupasını TS’a ne zaman teslim edeceksiniz….