Malum olduğu üzere içeride ve dışarıda son yaşanan hadiseler herkesin ve her şeyin düzenini ve rahatını bozdu.
Şimdilik rahatı bozulanların ilerleyen günlerde asabı ve işlerinin de bozulacağına dair işaretler ve sinyaller gelmeye devam ediyor.
Bu süreç akıl- kalp birlikteliği ile tüm ülkenin faydasına olacak şekilde neticelenir inşallah.
Türk toplumu rahatına düşkün bir toplumdur. Rahatının bozulmasını istemez. Onaylamadığı ve işine gelmeyen konuların değişimi ve düzeltilmesinde kendi adına başkalarının çıkıp cengâverlik yapmasını da sever.
İşler ciddileştiği zaman da alkışladığı ya da öne ittiği kişi ya da kurumların arkasında durmaz.
Son yaşanan olaylarda Beşiktaş’ın taraftar gruplarının en önemlilerinden biri olan muhalif ve dik duruşu ile bilinen ÇARŞI grubunun ön plana çıkması bu olaylara destek veren herkes tarafından alkışlandı. Olayları iktidara karşı bir komplo olarak algılayan ve öyle düşünmesi istenen kitle tarafından da adeta linç girişimi başlatıldı. Bu faaliyet hâlâ devam ediyor.
Bu kitle sosyal medya başta olmak üzere yazılı ve görsel medyadaki propagandistleri eliyle tüm Beşiktaş’ı Çarşı grubundan ibaret ve aynı düşüncede olduğunun kara propagandasını yaparak Beşiktaş’ı yıpratma ve karalamaya çalışmaktalar.
Bu arkadaşlar da biliyor ki işin gerçeği bu değil. Fakat menfaat karşılığı rehin ettikleri akıl ve ruhları uzun süre rehin kaldığı için olsa gerek demirbaşa kaydedildiklerini sanıyorlar. Bu nedenle her gösterilen hedefe patavatsızca, insafsızca saldırmayı da görev biliyorlar.
Türkiye’nin en ulu çınarının Çarşı’dan ibaret olmadığı da, Çarşı’nın ve de Beşiktaş taraftarının da tek tip ve aynı düşünceye mensup olmadığı da bilinmesine rağmen bu kara propaganda neden?
Beşiktaş Türkiye’nin siyasi ortalamasını yansıtır. Diğer takımlar da öyle.
Beşiktaş taraftarını pohpohlayarak kendilerinin söylemeye ve yapmaya cesaret edemediklerini Beşiktaş üzerinden söylemeye çalışanlar da, Beşiktaş’ı sadece tek bir siyasi grubun temsilcisi gibi göstermeye çalışanlar da lütfen Beşiktaş’ı rahat bırakın.
Daha düne kadar yalı çocuklarının oyuncağı hâline gelen ve büyük bir ekonomik depremden çıkan Beşiktaş, ikinci bir depremi kaldıramaz da zaten.
Beşiktaş taraftar profilini görmek isterseniz sizi tribünlere bekleriz. Orada göreceğiniz şey siyasi yelpazenin her tarafından, yedi yaşındaki rock’çı torundan 70 yaşındaki hacı dedeyi de başörtülü teyzeyi de göreceksiniz.
Beşiktaş tribünleri ve taraftarları arasında göremeyeceğiniz tek profil bölücüler ve bölücülüktür.
Beşiktaş Türkiye’dir. Türkiye de Beşiktaş…
MİLLİ FELAKET
Milli Takım’ın başından istenmeyen adam olarak uzaklaştırılan Fatih Terim nasıl oldu da bir anda kurtarıcı hâline getirildi.
Bu ülkenin Milli Takım tarihinin en başarılı sonucunu elde eden Şenol Güneş’e rağmen.
Bu ülke futbolunun Şenol Güneş’e özür ve vefa borcu hâlâ ödenmemişken.
Hadi Şenol Güneş’i unuttunuz diyelim bu ülkede bir Yılmaz Vural gerçeği dururken…
Neden mi başa döndük?
Çünkü…
Herkesin ittifak ettiği gibi Türk sporu başsız, Türk sporu aciz, Türk sporu sahipsiz.
Ve Türk futbolu bahtsız…
Yönetim kadrolarında olmaması gereken kim varsa yıllardır orada.
Türk futbolu temizlenmeye ve arınmaya muhtaç…
Türkiye topyekûn uyanmaya ve aydınlanmaya muhtaç…
Farkında mısınız?..
Bu ülkede yolsuzluklar ve yüzsüzlükler artık vakayı adiyeden bile sayılmıyor…
Bilmediğimiz tek şey hangi günahın kefaretini ödediğimiz…
