- Eki, 08, 2013
- Kitap ve Yayinlar, Spor
- Nurullah Öztürk
Taraf gazetesinin yazarlarının farklı ve kendine has okuyucuları var.
Hiçbir Taraf yazarına A. Hakan’a twitter takipçilerinin yazdığı gibi; “Ay bugünkü yazınıza bayıldım, yine çok şeker şeyler yazmışsınız, çok tatlısınız” tarzı ayılma bayılma mesajları geldiğini sanmıyorum.
En azından benim başıma böyle bir olay gelmedi. Yazılarla ilgili okuyuculardan mektup formatında, uzun ve şu konular hakkında ne düşünüyorsunuz tarzında yorumlar aldım.
Bir iki hafta önce yazdığım bir yazıya atfen yorum yazan Serkan Çakar Bey yazısının sonunda “Neden hiç kimse İbrahim Toraman’la ilgili gerçeklerden bahsetmiyor” diye sormuştu…
Ben de sözleşmesi bitmek üzere olan İ. Toraman’ın teklif edilen yeni sözleşme süresi ve önerilen ücret yerine daha uzun ve daha yüksek bir bedel talep etmesi üzerine, uygun bir zamanda bir yazı yazmayı düşündüğümü belirtmiştim.
Bu noktada iki gün önce kendisinden uzun bir mail aldım.
Konunun önemine binaen Av. Sayın Serkan Çakır’ın gönderdiği e-maili paylaşmak istiyorum….
“İbrahim Toraman hakkında fikirlerim”
“Sayın Öztürk, selam ve hürmetlerimle sözlerime başlamak ve İbrahim Toraman ile ilgili fikirlerimi sizinle paylaşmak istiyorum.
Maksadım İbrahim Toraman özelinde değil genel bir değerlendirmeyi kendisinin üzerinden yapmaktır.
İ. Toraman sanırım 31 yaşında. Dokuz sezondur Beşiktaş kadrosunda.
Şimdi sorularım (Tabii bu soruları her futbolcu için soruyorum):
Büyük takım tabir edilen takımlara transfer yapılırken hangi kriterler dikkate alınmaktadır. İbrahim Toraman 22 yaşında savunma mevkii için transfer edildiğine göre:
Modern savunmada tandem oynamaya yatkın, çok yönlü oynama potansiyeli ve yetenekleri gelişime açık; hızlı, çevik, güçlü, oyun zekâsı yüksek, takım oyununa uyumlu, isabetli pas yüzdesi yüksek, rakibin ataklarında sezgi gücü yüksek; futbolun oyun olduğu bilinci ile biz taraftarlara dürüst davranan, kendi eksiklerini ve yetersizliğini bastırma adına mücadele ediyor görüntüsü vermek için sinirli görünme ya da bu tür olumsuz özelliklere sahip olmama. vs…
İbrahim Toraman’da bu kıstasların ne kadarı var?
İ. Toraman dokuz yılda ne kadar gelişim gösterdi?
2005 yılında yüz metreyi ne kadar sürede koşuyordu, yine o zaman kaç cm. sıçrama yapıyordu, ani refleks hızı neydi şimdi ne oldu?
Dokuz yıldır hangi önemli takımdan transfer teklifi aldı ve reddederek Beşiktaş’ta kaldı?
Bu takımın en büyük handikabının yıllardır takım savunması olduğu söylenir, bu yıllarda savunma içinde oynayan yegâne oyuncu İbrahim Toraman olduğu hâlde tek bir olumsuz eleştiri yapılmaz, sebebi nedir?
Ben size bu oyuncunun oynadığı maçlarda yenilen gollerdeki hatalarını tek tek gösterebilirim, ki en az 70 tane. Ve aynı hatalar hep tekrarlanır.
Diyorlar ki; İbrahim Toraman birden fazla mevkide oynayabiliyor. Mesele o mevkide durmak değildir. O mevkiinin gerçek sahibini aratmayacak derecede başarılı oynayarak o mevkiinin hakkını vermektir.”
Görüşler böyle…
İbrahim Toraman’la ilgili saha dışı davranışları konusunda da oldukça fazla görüş var. Bizi saha içi ilgilendirdiğinden bu konulara girmiyoruz.
Bu yıl kontratını üç yıl daha uzatmak isteyen İbrahim Toraman’a yönetimin önereceği süre de, rakam da ayrıca önem arz ediyor.
Feda yılında taraftarın maddi özverisini Cenk’in cebine koyan yönetim ve özellikle de İbrahim Toraman’ın fedası tüm taraflarca merak ediliyor…
Nice yıllara Beşiktaş
19 mart akşamı 110. yaşını kutlayan Beşiktaş’a başarılarla dolu ve uluslararası alanda da kupalar kazanarak tüm Türkiye’yi gururlandıracağı bir gelecek dilerim.