- Eki, 08, 2013
- Kitap ve Yayinlar, Spor
- Nurullah Öztürk
Televizyonda Alex’in yaptığı basın toplantısını izlerken aklıma bir anda Fehmi Abi’nin (Koru) söylediği bir söz geldi; “Başarılı olduğuna ya da başarıya fazla güvenme, insanlar en büyük darbeleri en başarılı olduğu zamanlarda alırlar, çünkü patronlar başarıdan da rahatsız olabilir” demişti bir zamanlar…
Sanki bu sözün en son muhatabı Alex’ti o an…
Alex saha içi ve saha dışı performansı ile Türk futbol tarihine Hagi’den sonra en çok mührünü basan adamdı… Fakat bu durum birilerinin çok fazla canını sıkmış olmalı ki, hiç de hak etmediği bir muamelenin muhatabı oldu…
Ona yapılan haksızlığı görünce canım bir kez daha acıdı.
Bir an durdum ve düşündüm; bu kadar başarılı olmuş, efsaneleşmiş bir insana bu yapılıyorsa, sıradan insanlar kimbilir hak etmediği ne tür olayların muhatabı olmaktadır diye…
Türk insanının hak edene hak ettiği değeri verdiğini ve vereceğini düşünürken, taraflı tarafsız; vicdan, izan ve akıl sahibi herkesin Alex’ten yana tavır aldığını görünce bir nebze de olsa teselli buldum.
Türkiye zor yetiştirdiği kendi değerlerini de, yalvar yakar getirdiği yabancı değerleri de çok çabuk harcayan bir ülke. Bu nedenle de, ne kendisi değer üretebiliyor ne de istifade edebiliyor…
Hâl böyle olunca da hem biz hem de değerlerimiz heba olup gidiyor…
Alex de gidiyor…
Alex’le birlikte Türk futbolu daha zevksiz, daha kaba ve daha yoksul olacaktır. Çünkü futbol çok önemli bir futbol sanatçısını yitirmiştir.
Şike sürecinde, her şeye rağmen Aziz Yıldırım’ın arkasında duran Fenerbahçe taraftarı bu olayla birlikte nihayet bir tabuyu sorgulamaya başlamıştır. Bu da “sizin şer bildiklerinizde hayır, hayır sandıklarınızda şer vardır” gerçeğini bir kez daha hatırlatmıştır.
Son olarak Sn. Başbakan’ın tavrını Alex’ten yana koyması, ve onu ülkenin bir elçisi gibi görmesi de muhtemeldir ki, Aziz Yıldırım ve Aykut Kocaman’ın küçük çaplı bir travma yaşamasına sebep olmuştur…
Yolun açık olsun büyük kaptan…
Samet Aybaba’ya çağrı
Sn. Samet Aybaba sen de biz de bu işin olmayacağını anlamış bulunmaktayız. BJK ligin dibindeki takımın beş puan üstünde yer almaktadır. Bundan daha önemlisi hayatım boyunca Beşiktaş’ı geçen hafta Fenerbahçe maçındaki kadar kimliksiz ve kişiliksiz görmemiştim. Bu oyun tarzı çok canımızı sıktı…
Kimseye mazeret anlatma… Bu takım geçen yılkı takımın hemen hemen aynısı…
Aldığın adamları gördük, kimleri kabul etmediğini de biliyoruz. Q7 hakkındaki tutarsız ve ipe sapa gelmez açıklamalarını da…
Senden bir ricamız var, lütfen kendine ve Beşiktaş’a daha fazla zarar vermeden, biz seni bırakmadan sen Beşiktaş’ı bırak ve ne sen bizi ne de biz seni daha fazla üzelim…